Zaman yolculuğu

Paradoks kelime anlamı olarak çelişki yaratan, kısır döngü oluşturan demektir. Kelime anlamı bana pek bir şey ifade etmedi, şimdi bir paradoks yaratarak konuyu daha iyi özetlemeye çalışacağım;

-Aşağıdaki cümle yanlıştır.

-Yukarıdaki cümle doğrudur.

Gördüğünüz gibi bu iki önerme tamamen birbirlerinin zıttı, bu iki önerme birbirlerini çelişkiye düşürdüğü için paradoks olarak kabul ediliyor. Paradoks konusu tabi ki zaman yolculuğunu da es geçmemiş, insanlığın en büyük ideallerinden biri olan zaman yolculuğu “Büyükbaba” paradoksu ile sekteye uğramış oluyor tabi ki sadece geçmişe dönmeyi, geleceğe dönüş hala bizimle!

Zaman yolculuğu

Zamanda yolculuk edebilmemiz için ışık hızına yaklaşmamız gerekir, ne kadar ışık hızına yaklaşırsak zamanı o kadar kendi adımıza yavaşlatmış oluruz, yani ışık hızının yarısı kadar hızda uzayda hareket eden bir uzay gemisi oluşturduğumuzu varsayalım. Bu uzay gemisinde geçirdiğimiz 1 yıllık süreç Dünya’da yaklaşık 10’larca 100’lerce yıla tekabül eder. İnsanoğlu şuanda zamanda yolculuk edebilmekte, tabi ki bunu çok ileriye götürmüş değil. Öyle ki şuan Dünya’mızdan 408 km yüksekte ki Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya ile birlikte yaklaşık 27.600 km/sa hızında hareket etmektedir. Işık hızına milyarda bir de olsa yaklaşan bu istasyonun astronotları, zamanda yolculuk etmektedirler. Bu oran saniyenin elli binde birine denk gelmektedir, bir bakıma istasyonun astronotları geleceğe yolculuk yapmış oluyorlar. Einstein’ın da dediği gibi ışık hızına ne kadar yaklaşırsak zaman bizim adımıza o kadar yavaş geçer, CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire )’in de bu konuda araştırmalar yaptığı gelen bilgiler arasında.

Zamanda Geçmişe Gitmek Mümkün Mü ?

Işık hızı ile geleceğe giden insanoğlunun şu anda geçmişe yolculuk ile ilgili bir bilgi birikimi yok en azından bize söylenenler böyle! Büyükbaba paradoksu ile de bu teori anlam kazanıyor. Büyükbaba paradoksunu şöyle açıklayabiliriz; Varsayalım ki bir zaman makinesi bulduk geçmişe dönüp büyükbabamızın babaanemizle tanışmadan ölümüne sebebiyet verdik ve bunun sonucunda kendi doğumumuzu imkansızlaştırdık, böylelikle aslında hiç zaman makinesi icat etmeyip, geçmişe hiç gitmedik.. Paradoks aslında gayet mantıklı geliyor, eğer kendi oluşumumuzun önüne geçseydik yaşanılanlar hiç yaşanmamış olurdu. Fakat insanlığın gizemini hala çözemediği bir kara delik gerçeği var. Bu kara deliğin henüz ne yapabileceği merak konusu. Teorilere göre bu kara delik bizlere zaman ve uzayda yolculuğu sağlayabilecek bilgi birikimini verebilir, bir hiçlikte olabilir ama ihtimal %1’de olsa her zaman umut vardır, bilimde imkansız yoktur her şey mümkündür insanoğlu geçmişe gidebilir!

Sicim teorisi temsili görseli.

Sicim kuramına ve Kuantum fiziğine göre geçmişe gidebiliriz, büyükbabamızı öldürüp babaanemizle tanışmasını engelleyebiliriz fakat bu bizi etkilemez biz yine kendi zamanımıza döndüğümüzde kaldığımız yerden devam ederiz, zaman çizgimiz sabit kalır. Geri döndüğümüzde büyükbabamız ölmemiştir, anne ve babamız tanışıp evlenmiştir, bizde dünyaya gelmişizdir. Sicim kuramına göre evren sayısız kombinasyonlar ile oluşmuştur bizim geçmişte yaptığımız her şey sadece sonsuz bir evrene bir boyut daha kazandırdı! Bu kurama göre yaptığımız her seçim yeni bir paralel boyut oluşturur hatta öyle ki bu yazıyı okumaya karar verdiğinizde bile farkında olmadan bu yazıyı okumadığınız bir paralel evren oluşturdunuz.